Siber zorbalıkla mücadele nasıl olmalı?
Öncelikle yanlış bilgi yayan ve zorbalık yapan botların ya da organize olmuş ve hedef odaklı çalışan sosyal medya profillerinden kurtulmak için sistemli bir çalışmaya girişmek gerekiyor.
İnternet üzerinde, özellikle sosyal ağlarda en çok karşılaştığımız sorunlardan biri siber zorbalık. Düşüncelerinizi ifade ettiğinizde veya uygun gördüğünüz herhangi bir içeriği paylaştığınız zaman bazen tekil internet kullanıcıları bazen de çeşitli grupların yönlendirilmeleriyle çeşitli saldırılara maruz kalabiliyorsunuz. Bunun dijitale yansıması da tehdit, taciz, utandırılmak ya da nihâi olarak hedef gösterilme ve linç edilme şeklinde ortaya çıkıyor. Sizi ve çalışmalarını itibarsızlaştırmayı amaçlayan aşağılama, hakaret kampanyaları ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
Bu linç kampanyalarının ve saldırıların arkasında kimin olduğunu bulmak zor olabilir. Saldırganlar gerçek insanlar veya insanlar tarafından yeri ve zamanı geldiğinde belirli bir hedefe saldırmak için kullanılan zararlı bilgisayar botları olabilir. Hatta bazı botlar, sosyal medya hesaplarındaki insan davranışını, yanlış bilgilendirme veya propagandayı yaymanın bir yolu olarak taklit edebilmekte. Türkiye’de bu kadar gelişmiş botlara sık sık rastlanmasa bile botların belirlenmesi gazetecilerin yaşadıkları zorbalığı daha iyi anlamalarına ve dijital bir tehdidin ne zaman fiziksel olabileceğini belirlemelerine yardımcı olabilir.
Siber zorbalar ve botlar nasıl anlaşılır?
Birçoğumuzun en yoğun kullandığı mecralar Twitter ve Facebook. Özellikle bu ağlarda yapılan paylaşımların altındaki yorumlar ve eleştiriler size, içeriğin odağındaki kişi veya kuruma yönelik bir anda istismar içeren ve şiddet talep eden hakaretlere dönüşebiliyor. Özellikle Türkiye gibi kutuplaşmanın yoğun olduğu ülkelerin sosyal ağ deneyiminde neredeyse her konuda cepheler oluşabiliyor. Bu cepheler içinde olağan olmayan ve organize çalışan sosyal medya profilleri var. Peki bu tehlikeyi önleyebilmek için neler yapabiliriz? Öncelikle yanlış bilgi yayan ve zorbalık yapan botların ya da organize olmuş ve hedef odaklı çalışan sosyal medya profillerinden kurtulmak için sistemli bir çalışmaya girişmek gerekiyor. Engelleme veya sessize almaktan bahsediyorum. Bu iş ilk etapta sıkıcı olabilir. Ama yılmadan bu süreci yönetirseniz ciddi bir ferahlama yaşayabilirsiniz ve o platformda bulunmanıza dair motivasyonuz ve ruh hâliniz iyileşebilir. Şunu baştan söylemekte fayda var. Kolaya kaçmayın. Çevrim içi olarak saldıran botları sessize almak veya engellemek tek başına çare değil ama etkili bir yöntem. Kötü amaçlı hesapları sosyal medya şirketlerine bildirmeniz size yapılanları bir daha yaşamamanız için ya da bunların başkalarına yapılmamasını için çok etkili bir yöntem.
Hesapların ekran görüntüleri, yorumun tarihi ve gerçekleştirdiğiniz tüm işlemler dahil olmak üzere, kötü niyetli veya tehdit edici olan yayınları belgeleyin. Bu bilgiler daha sonra herhangi bir yasal işlem yapmak istemeniz durumunda faydalı olabilir.
Öncelikle bot olduğunu düşündüğünüz hesapları takip edenlerin hesaplarına bakın ve gönderdikleri içeriği inceleyin. Botlar genellikle aynı anda aynı içeriği yayınlamak için programlanır.
Hesabın adını ve @ ile başlayan kısımı (mention) kontrol edin. Ad ve mention eşleşmezse, hesabın sahte olma olasılığı yüksektir.
Sizi rahatsız eden kişilerin hesaplarına bakın ve oluşturuldukları yılı görmek için kontrol edin. Son zamanlarda açılmış olan veya uzun süredir aktif olmayan bir hesap bot olabilir.
Kişisel bilgi eksikliği veya boş bir biyografi genellikle hesabın bir bot olduğu anlamına gelebilir.
Bir botun sosyal medya sitesinde başkalarıyla etkileşime girmesi pek mümkün olmuyor. Hesabın az sayıda takipçisi varsa, büyük olasılıkla bir bottur. Çok az sayıda takipçisi olan ancak çok sayıda beğeni ya da retweet içeren sosyal medya gönderileri sahte ve bot hesapları ağının bir parçası olabilir.
Botları tespit eden bir araç: Botometer
Tüm bu süreçler sıkıcı mı geliyor? Bu işin hakkında gelen Botometer ile sizi tanıştırmak isterim. Botometer, Indiana Üniversitesi Ağ Bilimleri Enstitüsü (IUNI) ve Karmaşık Ağlar ve Sistem Araştırmaları Merkezi (CNetS) arasında bir işbirliğinden doğmuş bir araç. Botometer, bir hesabı bot veya insan olarak sınıflandırmak için eğitilmiş bir makine öğrenme algoritmasıdır. Bir hesabı kontrol ettiğinizde şüphelendiğiniz profilin yüzlerce tweetini inceliyor ve bu verilerle, hesabın profilini, arkadaşlarını, sosyal ağ yapısını, zamansal aktivite düzenlerini, dili ve duygularını karakterize ederek bir skor belirliyor.
Kontrol ettiğiniz kullanının bot olup olmadığını ve kullanıcı davranışlarını bu araçla rahatça öğrenebilirsiniz. Ayrıca porifilin takip ettiği hesaplar ve hesabın takipçileri üzerinden de analiz imkanı sunuluyor. Bot olduğuna ikna olduğunuz hesapları ve yine bu analizlerden bu hesapların takipçileri görerek tüm bot ağlarını bildirip engellediğinizde size yönelik saldırıların gözle görülür bir şeklide azaldığını göreceksiniz.
Özellikle belirli dönemlerde ortaya çıkan gündeme göre şekillenen veya gündem oluşturan ırkçı, ayrımcı, şiddet çağrısı içeren ya da hedef gösterici olarak açılan # ile başlayan etiketleri (hashtag) takip ederek, o etiketleri sürekli kullanan hesapları da bir bir bildirimlerini yapıp engellemek, ilerleyen günlerde sizi çok ferahlatacaktır. Çünkü kamuoyunda “hashtag kasan” olarak tabir edilen bu hesaplar her an saldırıya hazır bir şekilde bekletilmekte ve sürekli kullanılmakta.
Buna örnek olarak LGBTİ bireylerin ve LGBTİ bireylere destek veren toplulukların her sene belirli haftalar veya aylarda düzenledikleri Onur Yürüyüşleri döneminde, bu konuyla ilgili konuşan, yazan herkese#LgbtSapıklıktırAhlaksızlıktır etiketi üzerinden nefret söylemi türlerinin hepsini kusuyorlardı. Aynı zamanda başka bir nefret söylemi çeşidi#Suriyelileriİstemiyoruz etiketini kullanarak ayrımcılık yapan hesapların çoğu ya aynı ya da birbirlerini takip etmekteler. Bu tip etiketleri gördüğünüzde, nefret söylemi ve şiddet çağrısı yapan hesapları inceleyerek yukarıda bahsettiğimiz adımları uygulayabilirsiniz.
Tüm dijital hesaplarınız için iki faktörlü kimlik doğrulamayı açın. (Twitter,Facebook,Google)
Her hesap için gizlilik ayarlarınızı inceleyin ve telefon numaraları ve doğum tarihi gibi kişisel verileri kaldırın.
Eğer olası saldırıyı engelleyeceğini düşünüyor ya da meşruluğunuzu tehlikeye atmayacağınızı düşünüyorsanız sosyal medya hesaplarınızın kitleme özelliği varsa bu özelliği kullanın.
Hesaplarınızı inceleyin ve birilerinin manipüle edip sizi itibarsızlaştırmanın bir yolu olarak kullanılabilecek tüm fotoğrafları ya da açıklamaları kaldırın. Bu saldırganlar tarafından kullanılan yaygın bir tekniktir.
Hesabınızı bir sosyal medya şirketi yardımıyla doğrulatmayı düşünün. Bu, adınızın yanında, hesabın size ait olduğunu onaylayan bir onay işareti gelmesini sağlayacaktır. Bu da adınıza sahte hesaplar ayarlanmışsa, başkalarının hesabınızı tanımlamasına yardımcı olacaktır.
Olası saldırılardan önce aileniz ve arkadaşlarınızla konuşun. Saldırganlar, özellikle kamuoyuna mal olmuş biriyseniz akrabalarınınızın sosyal medya hesapları ve sosyal çevreleri üzerinden de beslenmektedir. İnsanlardan, onları da tehdit altına sokabilecek fotoğraflarını sitelerinden kaldırmalarını veya hesapları kilitlemelerini isteyebilirsiniz.
Saldırı esnasında ne yapacağız?
Durumu daha da kötüleştirebileceğinden sizi rahatsız eden ve saldıran kişilerlerle uğraşmamaya çalışın, muhattapsızlaştırın. Gerekli şikayetleri ve bildirimleri mutlaka yapıp engelleyin.
Saldırının arkasında kim olduğunu ve amaçlarını belirlemeye çalışın.
Saldırganın içeriklerinin ekran görüntüleri, saat, tarih ve kullanıcı adı dahil, tüm yorumları veya görüntüleri belgelendirin. Bu bilgi daha sonra suç duyurusu ve soruşturma yapılması durumunda faydalı olabilir.
Çevrim içi taciz, tecrit edici bir deneyim olabilir. Size yardımcı olacak bir destek ağınız olduğundan emin olun. Ailenizi, çalıştığınız kurumu, iş arkadaşlarınızı veya çalışanlarınızı siber zorbalığa uğradığınız konusunda bilgilendirin. Saldırganlar sık sık aile üyeleriyle ve işyerinizle iletişim kuracak ve itibarınıza zarar vermek için onlara bilgi, fotoğraf, video arayışına gidecektir.
Taciz sona erene kadar bir süre çevrim içi değilmiş gibi görünün ve soğukkanlılığınızı koruyun.
Bu yazı ilk olarak 6 Mayıs 2021’de Reportare‘de yayımlanmıştır.